Japonya’nın çok korkutuğu “Kıyamet Depremi” yakın mı?
Üye olmak için burayı tıklayın Günün fotoğrafı "Damdaki Kedi" yazının sonunda
1.5 saat kadar önce Japonya açıklarında 8.5 büyüklüğünde bir deprem oldu. Bu hafta içindeki üçüncü deprem. Japonya dev fay hatlarının kesişme noktasında. Bu fayların kırılması büyük bir zelzeleyi tetikleyip Fuji gibi yanardağları da hareke geçirebilir. Tokyo’yu yerle bir etmesi beklenen Nakai Zelzelesi adlı bir deprem senaryosu var. Acaba son günlerde gözlenen volkanik ve tektonik sismik faaliyetler, o beklenen “Kıyamet Depremi’nin habercisi mi diye bir soru takılıyor kafama. Dün güney Japonya’da bir yanardağ patlaması olduğunu düşünürsek çok da absürd bir soru değil.
Bugünkü deprem 2011 yılındaki Tohoku depremine benziyordu. O felaket sonrası tsunami adı verilen dev deniz dalgaları oluşmuş, bu dalgalar şehirleri, kasaba ve köyleri yutmuş, 20.000’den fazla insan ölmüş ya da kaybolmuştu. Fukushima bölgesindeki 4 nükleer reaktör zarar görmüştü ve bir nükleer facianın ucudan dönmüştük.
Tipkı o depremdeki gibi önce hafif hafif sallanmaya başladık. Yavaşça ilerleyen bir trenin amortisörlerinin yaylandırdığı gibiydi. Sonra bu sarsıntı dindi ben de deprem geçti sandım. Meğerse geçmemiş, aynı 11 Mart 2011’de olduğu gibi daha şiddetli sarsıntılarla sallamaya başladı. O zaman anladım büyük bir depremi yaşıyor olduğumuzu.
Can ve mal kaybı olmadı ama açıklamaları dinleyince Japonların o çok korktuğu “Kıyamet Depremi”nin arefesinde miyiz diye bir endişe oluştu kafamda.
Bu Pazartesi günü öğleden sonra 2:30 gibiydi. Beş kişi iş yemeğindeydik, toplantıyı bitirmiş, arabada garajdan çıkmak üzereydik ki hepimizin telefonu aynı anda ciyaklamaya başladı. Avucumuzdaki küçük ekranlara bakıp ne olduğunu anlamaya çalışırken sokaktaki insanların da benzer şekilde telefonlarına ve etrafa yüzlerinde meraklı ve şaşkın ifadelerle baktıklarını farkettim. Meğer otomatik erken uyarı alarmı imiş. “Büyük bir deprem gelecek hazırlıklı olun” diye bir mesaj da gönderilmiş ciyaklayan telefonlara. Oysa deprem bir kaç saniye önce olmuş bitmişti. Biz arabada olduğumuz için fark etmemişiz. Ama hissedenler sert sarsıldığımızı belirttiler.
Ondan önce de iki hafta kadar evvel gene büyük bir deprem olmuştu. Tam da benim Istanbul’dan döndüğüm saatlerde.
Bu hafta içinde orta büyüklükte bir deprem daha oldu. Dün de Japonya’nın güney ucundaki Kagoshima kenti açıklarındaki Sakurajima yanardağı faaliyete geçti.
Deprem ile yanardağın şöyle bir alakası var. Bugün olan 8.5 büyüklüğündeki yer sarsıntısı Japonya’nın en güney noktası Ogasawara açıklarında, okyanusun tabanının 590 km altında olmuş. Bu nokta Japonya’yı güneyden sıkıştıran “Filipinler Fay Hattı”nın üzerinde. Bu fay hattı ve bu derinlikte ülkenin her yerinde hissedile bir depremin bugüne kadar olmadığına dikkat çekti televizyonda bir yorumcu.
Benim aklıma hemen 2006 yılında çevrilen “Japonya Batıyor” (Nihon Chinbotsu) filmi geldi. Konusu Filipinler ve Pasifik faylarının birbiri üzerlerine binerek alttaki plakanın okyanus tabanından 630 km aşağıdaki yumuşak magma tabakasını sıkıştırması ile oluşan yer sarsıntıları idi. Filmin kurgusuna göre mağma tabakası sıkışarak Fuji Yanardağını faaliyet geçiriyor, volkanik patlama ve sismik hareketler sonucu da Japon takım adalarının bölünüp yavaş yavaş denizin dibine batıyordu.

2006 yapımı “Japoya Batıyor” filminin afişi (Kaynak: internet)
Bu film bir fantezi tabi. Gerçekleşme olasılığı düşüktür ama Fuji Yanardağının büyük bir deprem kanalı ile tetiklenerek faaliyete geçmesi sadece bir gurup film yapımcısının hayal ürünü değil. Araştırmacılar da bu olasılığa dikkat çekiyorlar.
Tekrardan bugüne dönelim. Ölü veya yaralı yok. Tsunami alarmı da verilmedi. Ama televizyonlar sürekli yayın yaptılar. Hükümet içinde de bir kriz merkezi kurulmuş. Nükleer santrallerde bir sıkıntı yokmuş.
Bu denli büyük bir deprem uzun zamandır hissedilmemişti. Bu haftaki diğer depremler ve güneydeki yanardağ patlaması ile acaba felaket senaryosu gerçek mi olacak, “Kıyamet Depremi” yakın mı diye kendi kendime sordum. Japonlar Tokyo’yu yerle bir edecek bir depremi 30 yıl içinde bekliyorlar. Herhangi bir zamanda olabilir. Hemen de olabilir.
Hazırlıklı olmak gerek.

Televizyonda fay hatları hakkında açıklama yapılırken
Günün Fotoğrafı- Damdaki Kedi (30 Mayıs 2015)
Bu kediyi terkedilmiş gibi duran bir evin damında gördüm. Tek başına oturmuş bekliyordu. Ev sarmaşıklarla sarılmış. Dış görünüşünde içerde birilerinin yaşadığına dair bir işaret yok. Kedi de mi terkedilmiş, yoksa sadece orayı mesken tutmuş bir sokak kedisi mi? Bilemiyorum. Öylece orada karşılıklı durup bakıştık. Ben gurbette bir Türk, o Tokyo’da terkedilmiş damda sahipsiz ve yalnız bir kedi.

Damdaki Kedi

Sahipsiz ev
30.5.2015
Japonya’daki yetkililerin depreplere karşı ve deprem sonrası oluşabilecek tsunamilere karşı bir an önce hazırlıklara başlayıp çok iyi bir şekilde önlem almaları gerekmektedir.Ayrıca deprem esnasında Nükleer Santrallerin patlamaması için ve zarar görmemeleri için çok daha fazla tedbir almaları gerekmektedir.Nükleer Santrallerde olası bir patlama meydana geldiğinde Radyasyonun toprağa karışmaması için Nükleer Santrallerde mutlaka ÇÖKERTME KAZANI olmalıdır.