İstanbul’dan çıkıp Japonya’yı fetheden bir dünya markası: Saba-Sando
Saba Sando=Uskumrulu Sandviç. Yani, bildiğimiz balık ekmek. Eskiden Haliç girişi iki yakada balıkçılar sandallarından satarlardı. Şimdi çoğunlukla turistikleşmiş ve hayli kalabalık Eminönü tarafında pazarlanıyor. Karaköy yakası daha sakin ama burada balık ekmek karada yapılıyor, denize bakarak yiyorsunuz. Kayıklar da artık cılız sandal değiller saltanat kayığı gibiler.
Japonlar Türk mutfağını iki ayrı sınıfa ayırır: fiyatı yüksek menüsü ağır ve zengin Osmanlı ve klasik Türk mutfağı “A-Sınıfı”dır, günlük tüketilen ve yerel kültüre mal olmuş menülere de “B-sınıfı” derler. Bazı seyahat yazarları tarafından balık ekmek bu B-Sınıfı Türk mutfağının kralı olarak tanımlanıyor. Yolculuk rehberi olarak yazılmış kitaplarda mutlaka var. Internet üzerinde basit bir aramada ise 127bin sayfa buldum.
Japonlar balık uzmanı
Japonların çok zengin ve köklü balık kültürleri var. Sushi, sashimi gibi dünyaca meşhur çiğ balık yemeklerinin yanı sıra balık, halk arasında ekmek kadar yaygın tüketilen bir besin. Ada ülkesi olduğu için balıkçılık sektörü Japonya tarihi kadar eski. Tokyo’daki Tsukiji Balık Hali yakın zamana kadar turistlerin “gezilecek yerler” listesinde baş sıradaydı. Kısacası, Japonlar balık konusunda kolay kolay “oltaya gelmezler”.

Tokyo’daki Tsukiji Balık Hali dünyaca meşhur
Hem lezzetli hem ucuz
Galata Köprüsü balıkçılarının ve balık ekmeğin bu denli meşhur olmasının ardında orjinalite, lezzet ve ucuzluk yatıyor. Ben kendimi bildim bileli vardır balık-ekmek; kökleri de herhalde İstanbul tarihi kadar eskidir. Dürümün İstanbul’u fethinden önce, rıhtımda çabucak karnımızı doyurabildiğimiz ucuz bir alternatifti. Sonra her köşede mantar gibi pırtlayan kebapçı ve tavukçu büfeleri ortaya çıktı balık-ekmek gölgede kaldı. Ama orjinalitesini kaybetmeyen her değerli marka gibi yeniden ve daha da güçlenerek sahne aldı ve baş köşeye yerleşti.
Bu başarısını tadı damaklarda kalan lezzetine, halka mal olmuş doğallığına ve ucuzluğuna borçlu. Haliç’de tarihi bir mekanda iş yemeği 3 kişi 400 liraya(20,000 Yen) yeniyor. Japonya standardlarına göre normal ile pahalı arası. Bakırköy’deki Demirciler Çarşısındaki balıkçıların üst katlarındaki restoranlarda istavritler, çupralardan muhtevi porsiyonlarda aynı üç kişi 35-40 liraya (2000 Yen) karnını doyuruyor. Tokyo’da normal bir öğle yemeği fiyatı. Karaköy’de balık ekmek, denize karşı martılara bakarak 15 lira (750 Yen). Tokyo’da bu kalitede bu fiyat yok. İstanbul’u ziyarete gelen Japonların dikkatini çekiyor. Tadına bakanlar bir kez daha yemek istiyor. Böylece efsane yayılıyor. Artık Japonya’da “balık-ekmek” satan dükkanlar bile var.
Japonların ilgisini çeken bir başka balık yemeği ise Tuzlama. Japoncası “şiyo yaki” olan bu yemeğimize de hayranlar. Ancak balık tuzlama her restoranda yenemiyor. Ve fiyatı da bir hayli “tuzlu”.

Balık Tuzlama- Japonların severek yediği bir başka balık yemeğimiz
Bir de boğaza karşı yenirse balık püfür püfür …
Karaköy’de balık ekmek akşam vakti neden güzeldir? Aşağıdaki YouTube videosunu tıklayın ve izleyin.
Ayrıca aralarında balık ekmek tarifinin de olduğu bir sitenin bağlantısı burada (Yazılar Japoncadır).
Bol balık ekmekli günler
Cok keyifli. Ezan sesi uskumrunun lezzetini artirmis Erol.. Biz de cengelkoyde sıkca yedik. Clementine bayılıyor, ve ekmeksiz yiyor:))
Ezan sesi ve martılar ve vapur düdüğü 🙂
Cengelkoydeki fiyat 6 TL…
3 tanesi 15 lira yani pozisyonu 5 tl