10 yaşımdayken doktor ya da pilot olmak isterdim

* TURING’in dedem ile yazdığı yazıyı 10 Ağustos 2014 tarihinde ikinci paragraf olarak parantez içinde ekledim. 

10 yaşındayken yaşıtlarımın çoğu gibi ya doktor ya da pilot olmak isterdim.  Annemden hep hikayelerini dinlediğim dedem Bekir Sıtkı Erbuğ askeri doktordu. Savaş yıllarında ve sonrası genç Türkiye Cumhuriyeti döneminde memleketin her köşesini gezmişti. Baba tarafından dedem Ahmet Şükrü Emed kendi dalı olan nöroloji ve psikiyatrinin meşhur isimlerindendi. Hastaneler kurmuştu

(TURING kurumu, bir dönem başkanlığını da yaptığı dedem ile ilgili bir yazı hazırlamış. 10MB’lık dosyayı burayı tıklayarak okuyabilirsiniz)

Bu nedenle olsa gerek doktorluğun anne ve babamı memnun edecek tek meslek olduğunu düşünürdüm. Komşu veya akrabalarla araya geldiğimizde mutlaka çocuğumuz ne olacak muhabbeti olurdu, ben de onların gözüne girebilmek doktor olacağımı söylerdim.

Anne tarafı, annemle babamın nişan töreninde, koltukta sağ başta oturan dedem Bekir Sıtkı Erbuğ

Pilotluk ise benim kendi isteğimdi galiba. Askerlikle ile bir alakam yoktu ama her oğlan çocuğu gibi uçaklara ilgim çoktu. Gökyüzünden geçen demir kuşların arkalarında bıraktıkları izlere uzun uzun bakar hayaller kurar, bazen sokağımızdaki boş arsalarda iki elimi omuz hizasında yana açıp kendimi kanatlandırdıktan sonra dudaklarımı büzüp motor taklidi yaparak yokuş aşağı hızlanır ve hayali olarak uçardım.

Ortaokul ve lise çağlarıma geldiğimde büyüyünce ne olacaksın sorusu da benim bu soruyu cevaplama şevkim de sessizce bir köşeye çekilip unutuldular. O yıllardaki tek isteğim hoşlandığım kızların sevdiği erkek olabilmekti. Bu amaca ulaşabilmek için piyano çalma yeteneğimi, tenis oynunumu, kurduğumuz baba-rock müzik grubunu, sırtımda çanta gezginliğimi, sonraları fotoğrafçılığımı, kıscacası kızların ilgisini çekeceğini düşündüğüm daha nice meziyetimi ortaya saçardım.

Gün gelip de meslek seçme vakti kapıyı çaldığında ise çocukluk hayallerimden farklı bir alana önce mühendisliğe sonra da işletmecilik ve finansa yöneldim.

Bugün geldiğim yer ile 10 yaşımdaki hayallerim arasında doğrudan bir bağ yok gibi.

Hayat insanın önüne her zaman fırsat çıkarıyor. Bir veya iki kere değil, onlarca kere, yüzlerce kere. Çocukluğumuzdaki hayallerimiz bilinçaltından bizi yönlendiriyor olmalı.

Böylece insan 10 yaşındaki hayalleri ile bir şekilde tanışıyor. Doktor olmadım ama hastaneler dönem dönem hayatımın bir parçası oldu. Keşke olmasaydılar. Hastaneleri sevmem.

Pilot olmadım fakat bol bol uçtum. Uçağa ilk kez 3 yaşımda binmişim. Bu deneyimimi az hatırlıyorum. Ardından 22 yaşıma kadar hiç uçak maceram olmadı. Hatta o günlerde uçamadan bu dünyadan göçeceğimi bile düşünürdüm.

Sonra gürültülü bir Aeroflot uçuşu ile Japonya’ya geldim. 25 yıl önceydi. Şimdi bakıyorum da son 20 yılda yaklaşık 700,000 (yediyüzbin) mil uçmuşum. Meksika’dan Tayvan’a 30’a yakın ülkeye gittim herhalde. En yoğunu Japonya-Türkiye arası yaptığım seyahatler. Öyle ki bazı dönemler uçuş yorgunluğu bile yaşıyorum. Gene de iş olsun, tatil olsun seyahat etmeyi ve yazmayı severim.

Bugünlerde oğluma bakıyorum. Sevdiği pek çok şey var. Biz ona sormuyoruz büyüyünce ne olacaksın diye. Ama dün Tunalı Hilmi’deki D&R’dan Süper Doktor diye bir oyunu beğendi. Evde de doktor seti var zaten. İç organlarını öğreten bir maketi var.

Süper Doktor

Süper Doktor

Bir de uçmayı seviyor. Bol bol ve bizimler beraber.

Mutlu Bayramlar…

DSC_0827

Yorumlar

Yorum bırakın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s