Sıcak Temmuz

Bu ayın ilk iki haftasını geride bıraktık. Sıcaklık ve rutubet mevsim normallerinin üzerinde.  Yaz aylarında elektriğin yüzde 40’ını  klimalar sarfediyor. Japonya’nın bu bölgesinin elektrik üretimi santrallerin depremde hasar görmesi sonucu yüzde 15 azaldı. Olası bir elektrik kısıntısını önlemek için hükümet özellikle iş yerlerindeki elektrik tüketiminde en az yüzde 15 kısıntıya gidilmesi yolunda kararname çıkardı. Hava sıcaklığı mevsim normallerinde giderse sorun yok. Ama mevsim normallerini aşarsa ne olur bilinmiyor.

Zorunlu elektrik tasarrufu- toplumsal konsensüs?

Ilk 16 gündeki ortalama sıcaklık 28.5 derece. 1961 yılından bu yana yaşanan en sıcak ikinci Temmuz ayı. 2001 yılı Temmuz’u bütün yılların en sıcak Temmuzu idi ve O Temmuz’un ilk 16 günündeki ortalama sıcaklık 28.7 derece idi.  Elektrik idaresinin verilerine göre 2001 yılının 24 Temmuz’unda bir ara 64.4 GW (Gigawat) elektrik üretim kapasitesi kullanılmış  ki bu şu anda elimizdeki kapasitenin 10 ila 15 GW üzerinde.

Kapasiteyi zorlayan anlık elektrik sarfiyat talepleri. Bu talebin önemli kısmı bireylerin ve şirketlerin klima sarfiyatı. Bireyleri kontrol etmekdense işyerlerine elektrik tüketimini kısma zorunluluğu getirildi. Şu ana kada da bu sistem düzgün işliyor. Japon disiplininden daha çok  planlama ve toplumsal bir konsensüs oluşturma bu. Bu nedenle de Japonya bazı alanlarda rakiplerinde çok ileride.

Tohoku bölgesindeki 11 Mart depreminde Fukuşima nükleer santrali büyük hasar görmüş, erime sonucu radyoaktif atık ve sızıntı havaya ve toprağa karışmıştı. O santraller devre dışı kaldı. Nükller santrallere karşı halk arasındaki tepki sonucu da diğerlerini bakıma alıp durdurdular.

Santrallerin devre dısı kalması ile elektrik üretim kapasitesi düştü ve Nisan ayı ortalarında sıcak gecebilecek bir yaz sezonunda elektrik kesilmeleri olasılığı gündeme geldi. Böyle bir durumun sanayi üretimi ve verimlilik üzerinde yaratacağı olumsuz etkiyi göz önüne alan “akıllı adamlar” (sanayiciler, entellektüeller, politikacılar ve bürokratlar) ortak platformlarda tartışarak bir konsensüs oluşturdular .

İşte işyerlerine getirilen zorunlu elektrik kısıntısı uygulaması bu konsensüsün sonucu. Hükümet damdan düşer gibi ben yaptım oldu deseydi bu kadar yumuşak olmazdı bu geçiş.

Çünkü elektrik tasarrufuna uyabilmek için ana fabrikalar çalışma saatlerini ve günlerini değiştiriyorlar ki bu o fabrikalara mal veren ara şirketlerin de vardiyalarını değiştirmesi anlamına gelebiliyor, işçi taşiyan tren ve otobüslerin seferlerini yeniden düzenlemesi, veya para transferi yapan bankaların çalışma saatlerini ve günlerini değiştirmesi de gerekiyor.  Yani iki şık şık bir fık fık değil.

Japonya’nın gizli gücü de bu tip konsensüs oluşturulabildiği zaman işlerin sorunsuz ve hızlı gitmesi.

Ne kadar sıcak bir Temmuz

Gene de çok sıcak bir gün bu planları bozabilir. Herkes şu andaki elektrik tüketimini görebiliyor. Mesela ben bu yazıyı yazarken (pazar sabahı 10:30) kapasitenin yüzde 79.8 i kullanılıyor. Bu oran hava sıcaklığı arttıkça yükselecek ama yüzde 90’ı geçeceğini zannetmiyorum.

Bu güne kadar hava mevsim normallerinin üzerinde gitse de rüzgar yardımımıza yetişiyor. Normalden daha süratli esen meltem ve karayeller bize sıcaklığı çok da fazla hissettirmiyor. Bu da bir baSka Kamikaze olsa gerek

Yorum bırakın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s