11 Mart depremi Cuma günü olmuştu. Hafta sonunu endişe içinde ama bilgi toplayarak geçirdik. Motoruma atlayıp şehir içindeki önemli binaları ve şirket merkezlerini kontrol etmiş, analistlerle görüş alışverişinde bulunmuştum Henüz yakıt ve su sıkıntısı başlamamış, nükleer tehdidin boyutları tam ortaya çıkmamıştı. Artçı depremler ise tüm şiddetil ile sürüyordu.

Pazartesi (14 Mart) şirkete geldiğimde  kaos dinmemişti. Sürekli artçı depremler oluyordu ki bazıları büyüktü bunların (6 veya daha üstü).

Ortada ciddi boyutlarda bilgi kirliliği de vardı. Doğru olmayan duyumlar, abartılı varsayımlar ve tamamen absürd “haberler” havada uçuşuyordu. Çin büromuz Fuji Dağı’nın altında olan dev bir depremin volkanik aktiviteye yol açtığı ve dağın patlatmak üzere olduğunu duymuştu. Doğrumuydu, bize teyid etmeye çalışıyorlardı (böyle bir film de var aslında).

Bu arada Türkiye’de de gazetelere yansıyan bir haber dünyanın uydusu Ay’ın yerküreye çok yaklaştığı ve 19 Mart günü büyük bir felakete sebep olacağı idi.

Gene 14 Mart’a dönelim. Bu kargaşa içinde panik satışları gelmişti. Dünyanın sonu senaryosu. Bizim televizyon kanalı benden bir program yapmamı istedi. Aşağıdaki link yapılan ilk program. Ikincisi 1.5 saat sonra çekildi ve yayınlandı.

Naklen çekimler esnasında büyük bir deprem geldi. Ilk başta kaskı takmıştım sonra çıkardım. Konuşurken belli olmuyor ama bir dakika önce gelen 6 dan büyük depremin etkisi ile hala sallanıyorduk.

http://insider.thomsonreuters.com/link.html?cn=share&ctype=group_channel&chid=3&cid=200219&shareToken=MzpmMDAxNDA3MC0xODViLTRjMmUtYmFjOS01NmU4NjczODYzYTY%3D&start=0&end=241