Tokyo yürüyerek gezilir
Üye olmak için burayı tıklayın, yazılar doğrudan posta kutunuza gelsin, internet sansürlense de okuyabilin (bilgileriniz gizli tutulur).
Tokyo’yu gezmek ve görmek için yapılması gerekenler hakkında bildiklerinizi ve okuduklarınızı unutun. En başta tren kullanmayı unutun. Bu şehir yürüyerek görülür.
İşte size Tokyo’yu yürüyerek gezmek için 10 neden:
1. Metro istasyonları eski, bakımsız ve iç karartıcı. Çoğunluğu aşağıdaki ilk iki fotoğrafta gördüğünüz gibi basık tavanlı yapılar. Merkezlerdeki istasyonlar büyük, bazıları yenilendi ve albenili oldu ama sayıları az.
2. Özellikle şehir merkezindeki istasyonlar arası mesafeler kısa. Yürüyerek 10 veya 15 dakikada alınır. Tren 3 dakikada gidiyor. İstasyona gir, bilet al, platforma in sonra geri çıkmalar falan 5-6 dakika. Bir 4-5 dakika harita önünde oyalanırsınız veya yanlış kapıdan çıktığınız için aranırsınız. Sonuçta kısa mesafeler söz konusu olduğunda metroya binince zamandan kazanmıyorsunuz.
3. Tokyo düz bir şehir, fazla rampa yokuş yok, olanlar da zorlamıyor. Mesela Ankara’daki Cinnah Caddesi, İstanbul’daki Barbaros Bulvarı, veya Allah korusun Küçük Bebek yokuşu gibi insanı efor testine sokan, kalp krizine davet eden yerler yok.
4. Yollar temiz ve düzgün. Çukur çakır yok, yürürken bozuk kaldırımda ayak bileğiniz bükme riski yok, kafanıza yukarıdan bir şey düşme tehlikesi de yok. Üzerinize araba çıkar diye endişelenmez, yol kenarına veya kaldırıma (kaldırım yok gerçi ya) park etmiş arabalar arasında cambazlık etmek zorunda kalmazsınız.
5. Sık sık trafik ışıkları, yaya geçitleri var. Yolun bir tarafında kalmak gibi sıkıntı yok. Ben bir kere saymıştım evimle iş yerim arasındaki 10 kilometrelik yolda 60’a yakın trafik ışığı vardı. Neredeyse 200 metrede bir yani. Yaya ışıkları 10 saniyede değişmiyor rahat yürüyebilirsiniz. Değişse bile kimse sarı ışıkta gazlamıyor, “hadisene lan yürü!” der gibi pis pis bakmıyor. Ters yöne giren sürücü yok. Direksiyondaki adam trafik kurallarına saygı gösteriyor arabayı üzerinize sürmüyor. Korna çalınmıyor (korna sesi duymazsınız), yayalara her zaman her her yerde öncelik var.
6. Şinjuku, İkebukuro, Tokyo, Şibuya gibi merkezi istasyonlar büyük ve aşırı kalabalık. Girip çıkmak için harcadığınız zamana yazık, bir sürü insanla itişerek kakışarak, çarpışarak sürtünerek, aksırıklar öksürükler ve tükürükler arasında gideceğiniz yere ulaşmak keyif vermez. Bu istasyonlar ilginç yapılar, dışardan bakın ama zaten eğer kısa bir süre için geldiyseniz her gün o hengameye girmeye değmez.
7. Şehrin havası temiz. Son 15 yılda Japonya’daki hibrid, elektrikli araba gibi çevre dostu araçların sayısı çok arttı. Zaten kullanılan yakıtların rafine kalitesi ve arabaların yaşının yeni olması nedeniyle kirli egzoz gazı salan araç sayısı da yok denecek kadar az. Yürürken eskiden olduğu gibi hava kirliliği hissetmiyorsunuz.
8. Yer atına nazaran yer üstü daha ilginç. Küçük büyük parklar var. Arada sırada ilginç mimari özellikleri olan yapılar çıkıyor karşınıza. Tokyo’nun merkezinde gezinti yapmak yer altında labirent gibi, renksiz, tatsız tuzsuz koridorlarda yürümekten daha keyif verici. Tokyo dev bir metropol, insanları da çeşit çeşit. Şehrin köşelerine ve bucaklarına serpiştirilmiş sanat eserleri de renk katıyor.

Mahalle arasında küçük bir park. Herhalde bir yüz yıl önce bu amca burada biraz dinlenmiş, park yapalım demişler

“Konuşanlar”- Bir Pericle Fazzini heykeli, köşede sıkışmış ama mekana renk katıyor
9. Şehir içinde iki adımda bir ihtiyaçlarınızı giderebileceğiniz yerler mevcut. Mesela “convenient store” denen bakkallar(7/11, AM-PM, Lawson, Sun-Kist), ki bunların tuvaletleri de vardır, oturup biraz dinlenebileceğiniz cafeler, parklar var. Tokyo ayrıca “nehirler ve kanallar şehri”. Su yolları etrafında yürüyerek görülecek bir sürü yer var.
10. Tokyo hızla değişiyor. Eski yapılar yıkılıp ya orjinaline uygun halde yeniden yapılıyor, ki aynı otantik frekansı alamıyorsunuz, ya da yerlerine dünyanın diğer metropollerinde olduğu gibi modern görünümlü “akıllı binalar” inşa ediliyor. Bir 10 yıl sonra eski otantik Tokyo’yu ancak şehrin kısıtlı bazı mekanlarında “tadımlık ve steril” ortamlarda görebileceğiz. Şimdiki Tokyo bu değişimin yarısını geçmiş, eski ile yeninin bir arada yaşadığı bir şehir. Eski ile yeniyi bir arada görmek için ideal zamanlama.

Şibuya’daki bu otantik sokak 10 yıl sonra burada olmayabilir
Ama her mevsim yürümek için ideal değil
Yağmur veya tayfun altında yürünmez. Yazın boğucu sıcağında mesela Ağustos ayında yürüdüğünüz saatlere dikkat edin .Sıcak çarpması çok olur. Ağustos’da Tokyo’ya gelmenizi bile tavsiye etmem. Sakura mevsimi güzeldir ama havada polenler uçuşur eğer alerjiniz varsa yürümek iyi gelmeyebilir. Kışın bazen karayel esiyor iliklerimize kadar üşüyoruz.
Eylül ayından Mart ayına kadar olan 7 aylık süre hava durumu açısından en ideal zaman dilimi. Yağmur fazla yağmaz, rutubet azdır, hava kurudur, genelde açık ve güneşlidir. Kasım ortasından itibaren sonbahar renkleri şehre hakim olur parkların bahçelerin tadına doyum olmaz.
Japonya yaz saati kış saati uygulaması yapmıyor. Bu nedenle yaz aylarında hava sabah saat 4 gibi aydınlanır. Akşamları 6:30 – 7 gibi kararır. Kışın hava sabahları 6:30 gibi aydınlanmaya başlar, öğleden sonra 4 gibi kararır. Yaz aylarında gece ile gündüz arasındaki hava sıcaklığı bir kaç dereceyi geçmez, rutubetli ve sıcaktır. Ağustos aylarında bir sürü insan güneş çarpmasından hastaneye kaldırılır. Dışarıda şapkasız korunmasız dolaşmak tehlikelidir.
Metoroya da binin
Şehrin merkezinde olmayan bölgelere gitmek veya yürümenin zevk vermediği noktalar arasında metro kullanın.Tokyo, İstanbul gibi çok merkezli bir şehir. Mesela Levent-Karaköy gibi, veya Kartal Kadıköy gibi uzak merkezler arasını trenle gidin.
Sabah mesai saatlerinin başlangıcında kullanmayın, salamuraya dönersiniz. “rush hour” denen bu zaman dilimi sabah 07:30-09:30 arasıdır. Ayrıca akşam üzeri 18:00-19:30 arası da kalabalık olur.

iş saatlerinde bu kalabalığın bir kaç katına kadar çıkıyor.
Tokyo’da çalışanlar, iş görüşmeleri yapmak amacı ile ziyaret edenler için metro bir avantaj. Zamanı iyi ayarlayabilir, iş görüşmelerine geç kalma riskini sıfırlayabilirsiniz.
Metroyu “genel kültür amaçlı” da kullanın. Tokyo gezegenimizdeki en karmaşık, en verimli raylı toplu taşıma sistemine sahip. “Vay canına adamlar yapmış abi” demek için gezilip görülmeli. Ayrıca Tokyo istasyonu, Oçanomizu istasyon çevresi, Yurakuço istasyonu tarihi dokusu olan bölgeler.

Tokyo Istasyonu
Harita ve yol bulma durumları
Tokyo’un diğer şehirlerden farklı bir numaralama sistemi var. Biraz çaba ile kullanmayı öğrenirseniz gideceğiniz yere rahatlıkla ulaşabilir numaralar, sokak isimleri arasında kaybolmazsınız (zaten Japonya’da büyük caddeler dışında sokak ismi yok denecek kadar az). Başlı başına bir fenomen olan bu numaralama sistemini anlatmak ayrı bir yazı işi.
Kısacası, eğer gezgin iseniz, Tokyo’yu tanımak ve bu karmaşık otantik şehirden keyif almak istiyorsanız metroya az binin, tabanvayı tercih edin.
Reblogged this on …S.a.S… and commented:
Tokyo Gezi Rehberi’ne bir ek de Erol Ağabey’den… Bu yazı, diğer bölümlere göre daha rehber tadında, daha aydınlatıcı… Hemen iç edelim…