Sakin bir Cumartesi- Kinuta Parkı, Bumerang ve Hiroshi Hamaya’nın peşinde

by Erol Emed

Tıklayın ve kayıt olun yazılar posta kutunuza gelsin(üyelik bilgileri gizli tutulur).

• Kinuta parkı’nın olimpiyatlardan savaşa, golf klübünden parka uzanan fırtınalı geçmişi
• İlk bumerang denememiz
• Setagaya güzel sanatlar müzesinde Hiroshi Hamaya’nın izinde
• Sakin bir öğlenden sonra

Havanın iyi olduğu ender günlerde biriydi. Ailecek Tokyo’nun güzel parklarından biri Kinuta Parkı’na gittik. Beni izcilik yaptığım çocukluk günlerimden beri tanıyan -o zaman oymakbaşı derdik- bir ağabeyim oğlum Kaan’a hediye olarak Avusturalya yapımı orijinal bumerang göndermiş. Hem açık alanda deneriz dedik, hem de park içindeki Setagaya Müzesinde gösterime giren meşhur Japon foto muhabiri Hiroshi Hamaya’nın 100.üncü yıl sergisini gezeriz diye düşündük.

Olimpiyat alanı, savaş sığınağı, golf sahası ve belediye parkı

330.000 metrekarelik Kinuta parkının ilginç bir geçmişi var. 12inci yaz Olimpiyatları 1940 yılında Tokyo’da yapılacaktı. Ama 2inci Dünya Savaşı nedeni ile iptal edildi. Bugün Kinuta parkı olan alan bu 1940 olimpiyatlar için satın alınmış, ama savaş çıkınca askeri eğitim merkezi ve sığınağa çevrilmiş.

Rivayete göre Tokyo bombardımanı esnasında alçaktan uçan B29’lar bu bölgeye tam 1500 adet yangın bombası bırakmışlar.

Hemen bir parantez açayım, Büyük Tokyo Bombardımanı diye bilinen saldırı ABD hava kuvvetlerinin 1945 yılının Şubat ve Mart aylarında icra ettiği ve tarihin en büyük hava bombardımanları olarak anılan olaydır. Bu saldırılarda 100.000’e yakın sivil yanarak ölmüş, 130.000’e yakını yaralanmış, 1 milyonu aşkın insan da evlerinden olmuştur. Tokyo dümdüz olmuş ve tanınmaz hale gelmiştir. Parantezi kapatıyorum.

Savaş ertesinde bölge şehir belediyesi tarafından Golf Klübü olarak bir süre işletilmiş. Sonra golf sahası özel bir şirkete devredilmiş. 1957 yılında da yeniden kamuya dönmüş ve park haline getirilmiş. 1998 yılında da ailelerin gidip vakit geçirebileceği tesisler yapılmış.

Parka şehir merkezinden ulaşım biraz zor. Dennenchofu metro hattı ile Yoga istasyonundan inip 10 dakika kadar yürümek gerek. Tokyo büyükşehir sınırları içinde ama Setagaya Belediyesi ile Tama şehri hudut çizgisine yakın. Biraz uzak, fakat gitmeye değer.

Parkta beyzbol sahası, futsal sahaları, bisiklet parkuru ve bol oyun bahçesi ve alabildiğince yeşil var. Ayıca bir de dere geçiyor içinden. Tek kötü yanı hemen yanındaki Kan-pachi caddesinden gelen trafik gürültüsü.

Ortalık çok kalabalık olmamasına karşın bumerang denenecek kadar tenha da değildi. Bir iki atış yaptık ve aletin fırlatıldıktan sonra geri geldiğini gördük.

Ama bir keresinde bumerang futbol sahasının ağlarını tutan direğe çarptı hafif zedelendi. Bir atışımızda da uzun kayın ağaçlarının yüksek dallarına takıldı. Ağaca tırmanmak mümkün değil. O kadar yukarıya ulaşmak da imkansız. Bir top alıp futbolcu degajı, ve voleybol servisi yaparak bir saatlik uğraştan sonra düşürmeyi başardık ve bumerang denememizi noktalamaya karar verdik.

Setagaya müzesinde Hiroshi Hamaya sergisi

Parkın içinde bir de müze var. Setagaya güzel sanatlar müzesi. Sanırım bu mekan ve tesisler golf klübü olarak işletildiği dönemde “club house” olarak faaliyet gösteriyordu. Bugün müze ve restoran-kafe olarak hizmet veriyor.

Setagaya güzel sanatlar müzesinde bugünden itibaren 15 Kasım’a kadar, meşhur uluslararası Magnum foto ajansına katılan ilk Japon foto muhabiri Hiroshi Hamaya’nın 100üncü doğum yıldönümü şerefine organize edilmiş ve fotoğrafçının 1930-1960 yılları arasında çektiği eserlerden derlenmiş bir sergi açıldı.

Hiroshi Hamaya Japonya’nın en çalkantılı dönemini kayıt altına almış bir fotoğrafçı. 1930ların Tokyo’su “modernleşen şehir”. Meiji Devrimi ertesi yayılan özgürlük ve yenilik dalgasında Japonya’da sanat ve bilim alanlarında yaratıcı zenginlik bir anda serbest kalmış ve serpilmişti. Bir ortamın olgunlaştığı, ve toplumun değiştiği dönem olan 1930ları fotoğraflayan ender muhabirlerden birisidir Hamaya. Bir dönemin fırtınalarını siyah beyaz belgelemişti.

Savaş sonrası Hamaya’yı Japonya’nın geri kalmış kuzey bölgesini, Karlar Ülkesi ve Tohoku’yu fotoğraflarken görüyoruz. 1992 yılında ilk olarak Sendai’de bir müzede o yıllara ait fotoğraflarını görmüştüm ve çok etkilenmiştim.

Hamaya, Magnum’a katıldıktan sonra (1960) öğrenci olaylarını ve ABD ile Japonya’nın arasındaki savunma paktı aleyhine yapılan gösterileri bolca belgelemiş. Life’da ve diğer yabancı dergilerde Japonya’yı dünyaya tanıtan kişi olmuş. Sanatçı 1999 yılında 83 yaşında aramızdan ayrılmış.

Ayrıca Burayı tıklayarak Magnum’daki fotoğraflarına erişebilirsiniz.

Parkta sakin bir gün

Müze çıkışı bir şeyler atıştırıyoruz. Saat öğleden sonra üçü geçmiş. Dönüş yolunda çocuk parkına uğruyoruz. Geniş bir alana bir çok değişik eğlence serpiştirilmiş. Küçükler ve büyükler tadını çıkarıyorlar.

Yazıyı müzikle kapatıyorum. Park deyince müzisyensiz olmaz. 70 yaşlarında bir amca bir elinde trompet, diğer elinde elektronik piyano döktürüyordu. Aşağıdaki Youtube videosuna tıklayın ve seyredin.