Furusato (orada hepimize bir yer vardır)
Tıklayın yazılar posta kutunuza gelsin(üyelik bilgileri gizli tutulur). Günün fotoğrafı yazının sonunda.
Furusato (ふるさと) Japonlar için özel bir kelimedir. Doğup büyünülen yer, ev, köy, memleket demektir. Çocukluğun, saflığın ve temizliğin bozulmadan muhafaza edildiği, anıların hep taze olduğu mahalle.
Küçük bir dağın yamacındaki, veya bir ovanın ortasındaki bahçeli köy evidir. “Belki bugün habersiz çıkar gelir” umuduyla yemek masasına her zaman ilave bir tabağın konulduğu, sandukada hemen açılan temiz bir yer yatağının sürekli hazır bulunduğu yerdir. Müşfik bir “ojiisan(dede)” ile “obaaçan (nine) tarafından beklenilen evdir furusato.
Hayallerde yaşatılan, bir gün dönüleceği düşünülen ama hiç bir zaman şehir ışıklarını bırakıp da dönülemeyen güvenli limandır.

Furusato bir limandır Japonlar için
Özellikle savaş sonrası Japonya’sında evini ocağını terkedip büyük şehirlere göç eden, çelik fabrikalarında cehennem sıcağı altında, renksiz ve karanlık ofislerde, havasız ve asitli makina ve torna tezgahlarında uzun saatler çalışıp özgürlüğünü geri kazanmaya uğraşan bir neslin çocuklarının göğüslerinde bir sızı duyarak özlemle andıkları, bir kadeh sake şarabına karışan göz yaşlarının berraklığında parlayan rüyadır.
Gölgesinde dinlenilen ağaç, suyu kana kana içilen çeşme, yamaçlarında kiraz ağaçlarının çiçek açtığı ve nazlı akan suyuna kaplıca karışmış ırmaktır.

Kaplıca suyu karışmış ırmak derin Japonya’nın simgesi
Kök hücre araştırması ile nobel ödülü almış bir doktor, Toyota gibi tüm dünyaya hükmeden bir şirketin CEOsu, dar sokalarda devriye gezen bir bekçi farketmez; her Japonun ortak noktasıdır. İstisnasız herkesin kendi yüreğinde taşıdığı bir “furusato”su vardır, ve o memleket özlemi hep derinlerde bir yerlerde için için kalır.

Tapınaklar ve mabetler furusato Japonyası
Kenzaburo Oe’nin “Sakin Yaşam”ı, Yasunari Kawabata’nın “Karlar Ülkesi”, Mişima’nın “Altın Kubbeli Tapınağı”, Miyazakai’nin “Komşum Totoro”sudur.
İçimdeki meltem, burnumdaki koku, ekinleri arasında koştuğum tarla, kulağımdaki çınlama hep furusatodur.
Aynı zamanda evden uçup giden çocukların beklenildiği, kavuşma gününe duyulan özlemlerin taze yaşatıldığı yaşlı yüreklerdir.
Minik kahkahaların şenlendirdiği, küçük ama haylaz adımların ahşap döşemelerde çıkardığı seslerin havada, geçmiş bir zamanın askısına takılı kaldığı, mutlu günlerin arkasından çöken boşluğun hep açık bir televizyon sesiyle doldurulmaya çalışıldığı yalnız evdir.

Furusato bitmeyen bir rüyadır Japonya’da
Bu yazdıklarımı okuyup da Japonların sokaklarda yarı melankolik gezdiğini düşünmeyin. Tabi ki öyle bir şey yok. Tam tersi Japonlar eğlenmeyi seven, hayatın tadına varabilen bir millet. Furusato günlük yaşamda konuşulan özlenilen bir şey de değil. Zaten bir yabancıya hiç bir zaman doğrudan anlatmazlar.
Ama furusato bir efsanedir Japonya’da. Sürekli bilinç altında yaşatılan, her bireyin genlerine işlenmiş bir kavram. Geçmişe özlem demek değil, bir dönemin bir sıcaklığın geçip gittiği için o güzel olması gereken günlerin yeniden geri gelmesini istemek, bu emel için bir şeyler yapmaktır.
Anavatandır, aşkla bağlanılan, uğuruna ölünecek olandır. Japonya’nın ‘Anadolu’sudur. Köklerdir.
Yeni nesil için tam anlamı ile bir furusato da yok. Onlar metropollerde, şehirlerde doğup büyüdüler. Ağustos aylarında belki Obon festivalinde mahallenin okulunda veya yılbaşında bir iki kere uzak bir yere dönmüş ve görmüşlerdir ama solmuş fotoğraflar ne kadar yakınsa o kadar yakındır bu nesil furusatoya.
Bu aslında acıklı bir durum. Çünkü hiç yaşanmamış duyguları hep özlemek gibi bir şey.
Nasıl geçmişe dönülemez, tekrar çocuk olunamaz, anne-babanın o güvenli sıcak ortamı hep aranıp da hiç bulunamaz ise furusato da öyledir. 2000 yıldır hayal veya ideal olarak hep yaşayan ve yaşatılan bir yer.
Bu hayale en yakın olunan zamanlar festival dönemleri. Bu nedenle olsa gerek Japonlar yöresel ve geleneksel festivallerini hep canlı tutuyorlar. Furusato ile aralarındaki tek gerçek köprüyü festivallerde buluyorlar.

Festivaller, geleneklerin olması gerektiği gibi ifade edildiği yegane zamanlar

Her furusatonun bir festivali var, adrenalin doruğa çıkar
Yaşam bırakıp gittiklerimiz ile tutunmaya çalıştıklarımızın toplamıdır. Hep bir şeylerin eksikliğini de duyarız işte. Kişiyi zor günlerinde ayakta tutan sadece inançları, vicdanı ve “furusato”sudur.
Günün Fotoğrafı- Gölge
Ilık bir Tokyo akşamı konferans ve sergi salonu avlusunda renkli panoların kontrastından faydalanarak çekilen bir fotoğraf.
Bu yazıyı beğendiyseniz, sosyal medya ortamında paylaşın.
Reblogged this on doctorsamurai.
Furusato daki sato kelimesinin şeker ile bir alakası var mı ?
Zenzen