Kenji Goto
* Japon Dış İşleri Bakanlığı’nın Türkiye’nin tehlikeli ve hemen terkedilmesi gereken bölgelerini gösteren haritası ile Başbakan Abe’nin tepkisinin yazıldığı Türkçe haber bağlantıları 2 Şubat 2015’de eklenmiştir.
** Kenji Goto’nun aşağıya yazdığım sözleri 2 Şubat akşamı eklenmiştir
Gözlerini kapat ve sabret. Sinirlenirsen, bağırırsan nefsine yenilirsin. Dua et. İnsanın görevi nefret değildir; yargılamak Allah’a mahsustur. Bana Arap kardeşlerim böyle öğrettiler”
Kenji Goto, 7 Eylül 2010
IŞİD tarafından infaz edileceği ilan edildiğinden beri Japonya’da baş gündem olan ve son 4 gündür kurtulması yönündeki umutların filizlendiği Kenji Goto ne yazık ki katledildi. Kimdi Kenji Goto, nasıl biriydi?
Babaydı
BBC web sitesinde, Kenji’nin karısı olduğunu söyleyen Rinko Goto adında bir hanım tarafından kaydedilmiş mesaj yayınlandı. Bu mesaja göre Kenji Goto’nun iki kızı vardı. Bir tanesi iki yaşındaydı, diğeri ise daha bir kaç aylık. Kenji Japonya’dan ayrıldığında bebek üç haftalıkmış.
Rinko Goto mesajında “Çocuklarımın babalarını bilerek(tanıyarak) büyümelerini istiyorum. Kocam iyi ve dürüst bir insandır. Suriye’ye savaşta acı çeken insanların dramını dünyaya anlatmak için gitmişti” diyor.
Evlattı, Kardeşti
Kenji’nin annesi defalarca medya yolu ile IŞİD’e mesaj gönderdi. Gözyaşlarını tutamadığı basın toplantılarında oğlunun İslam düşmanı olmadığını, savaşta acı çeken halkın dramını dünyaya ilettiğini. Suriye içinde tehlikeli bölgeye esir düşmüş bir Japon vatandaşına yardım edebilme amacı ile girdiğini anlattı.

IŞİD tarafından infaz edilen Kenji Goto’nun annesi
Abisinin ise, Kenji’nin infazı sonrası nutku tutulmuştu. İslam Devleti’nin amacına ulaşmak için masum ve çaresiz insanları hedef alarak bu şekilde öldürmesinin, başkalarının hayatını yıkıp karartmayı kendi amacına ulaşan bir yol olarak görmesinin “toplum düşmanı” bir tutum olduğunu söyledi.
Gazeteciydi
Tokyo Üniversitesi profesörlerinden Kaori Hayaşi’nin yaptığı bir araştırmaya göre gazeteciler Japon toplumunun en güvendiği profesyoneller arasında birinci sırada. Kenji 20 yılı aşkın bir zamandır müstakil gazetecilik yapıyordu. Savaş muhabirliğinde uzmanlaşmıştı, yakıp yıkılan bölgelerdeki insanların ve özellikle çocukların dramını Japonya’ya ve dünyaya anlatıyordu. Yaşamını Afganistan’da, Rwanda’da ve diğer bölgelerde süregelen savaşların o ülkelerin geleceği üzerindeki yıkıcı etkilerini aktarmaya adamıştı.

Kenji’nin Afganistan’lı küçük kız Meryem’in hikayesini anltattığı “Eğer okula gidebilsem” başlıklı kitabı (kaynak amazon.co.jp)
Kenji Afrika’ya, Afganistan’a, Orta Doğu’ya gitmiş, bu bölgelerde en fazla acı çeken ve savrulanların çocuklar olduğunu görmüştü. Onların durumunu, Afrika’da genç yaşta silah altına giren çocukların röportajlarından yola çıkarak yazdığı, ve bir çocuk kitabı olarak düzenleyerek öncelikle çocukların okumasını sağladığı 2005 yılında piyasaya çıkan “Elmas değil barış istiyorum” adlı kitabında Japonya ve dünyaya aktardı. Bu kitabı ile Japonya’da Sankei ödülünü kazandı.

“Elmas değil barış istiyorum” Kenji Afrika’lı çocuk askerlerin ağzından anlatıyor (Kaynak: Amazon.co.jp)
Suriye’deki son görevinde de iç savaşta hedef olan çocukların dramını dünyaya duyuruyordu. Bu nedenle defalarca tehlikeleri göze alarak bu ülkeye gitti, hava bombardımanlarından sonra evleri yıkılan insanların, enkaz altında kalan çocukların, yaralıların yanındaydı.

Kenji Suriye’deyken hemen yanıbaşında bir yer bombalanır, hızla kamyona atlayıp olay yerine gider (kaynak: TV Asahi programından foto)

Gene Kenji’nin geçen Nisan’da yaptığı bir program. Hava saldırısının ardından hastanede (kaynak: TV Asahi programında ekran foto)
Bir söyleşide şöyle demiş “20 yıl gazetecilik yaptıktan sonra, bu kadar tecrübe kazandıktan sonra, bu tecrübeye ve birikime sahip olduğum için yapmam gereken şeyler olduğunu anladım, sanki bir çağrıydı bu, beni içine alıyordu”

Kenji Goto gazetecilikteki misyonunu anlatırken (Kaynak: TV Asahi programından ekran foto)
Kenji’yi savaş, felaket, çaresizlik, ve yıkım içindeki bu insanlarda gördüğü yaşama ve geleceğe yönelik umut ve çaba çok etkilemişti. Bir söyleşisinde bunca kan ve yıkım arasında gün be gün kendilerine bir yarın inşa etmeye çalışan, birbirine yardım eden bu insanlara güç veren şeyin ne olduğunu tüm dünyaya aktarmak istediğini anlatmış.
Merhametli ve Adaletliydi
Kenji bir Japon vatandaşı olan Haruna Yukawa’nın IŞİD eline geçmesi ardından ona yardım edebileceğini düşünerek Suriye’ye gitmeye karar verdi. Yaptığı işin çok tehlikeli olduğunu biliyordu. Ekim ayında Türkiye’den IŞİD kontrolündeki bölgeye geçmeden önce bir video mesajı kaydetti ve o mesajında “Çok tehlikeli bir işe kalkışıyorum. Her şey olabilir. Ne olursa olsun Suriye’lileri sorumlu tutmadığımın bilinmesini istiyorum, tamamen kendi kararımdır” dedi.

Kenji’nin Suriye’ye girmeden önce bırakığı son mesaj “başıma bir şey gelirse sadece ben sorumluyum” diyor(kaynak TV)
Sanki başına gelecekleri bilmişti ve bu kötü sonuçtan başkalarının özellikle de Suriye’lilerin sorumlu tutulmasın istemişti.
Japon hükümeti taktik hata mı yaptı?
IŞİD’in Kenji Goto’yu infaz ettiği videonun görüntüleri twitter’a Japonya saati ile sabah 5 civarında düştükten sonra tüm televizyon kanalları kesintisiz yayın yaptılar. Başbakan Abe ve hükümet sözcüsünün demeçleri, Kenji hakkında yayınlar ekranları doldurdu. Abe sert bir konuşma ile IŞİD’e karşı savaşan koalisyon güçlerine insani yardım (ilaç, yiyecek vs) desteklerinin artarak süreceğini, bu korkunç cinayeti işleyenleri adalet önüne çıkaracaklarını söyledi.
Türk gazetelerinde Abe’nin konuşması “Başbakan İntikam Yemini Etti” şeklinde verildi.
Durumu değerlendiren bir Orta Doğu uzmanı rehine değiş tokuş müzakerelerinin Ürdün’de yürütülmesinin taktik bir hata olduğunu baştan beri söylüyordu. Ürdün, koalisyon güçlerine askeri destek veren, IŞİD hedeflerini havadan bombalayan bir ülke. Japonya bu ülkede üs kurarak açıkça taraf tuttu diyen uzmanlar var.
İki gün önce bir tv programında rehine değiş tokuş işleminin Türkiye sınırıda gerçekleşecek olmasını “pozitif bir gelişme” olarak değerlendiren başka bir uzman “Türkiye ile IŞİD arasında gerçek bir sınır yok gibi” diye ilave etmiş, “paralel hareket de var” anlamına gelen bir cümle sarfettikten sonra müzakerelerin odak noktasının Türkiye’ye kaymasının Japonya ile sıcak ilişkiler içinde olan br ülke olması nedeni ile olumlu bulmuştu.
Türkiye Japonlar için tehlikeli bölge mi oldu?
Ancak Kenji Goto katledildi. Üstelik IŞİD tüm Japonları, yani Japon halkını düşman ilan etti. “Yakaladığımız yerde öldüreceğiz” diye tehdit ettikten sonra “Japonlar için kabus başladı” dedi.
Bu tehdide karşı hükümet sözcüsü yurt dışındaki tüm Japonların güvenliğini kusursuz olarak sağlama yolunda adımlar atılacağını, yurt içinde ve sınırlarda da önlem alınacağını söyledi.

Hükümet sözcüsü TV’de teröre karşı önlem alacağız derken (kaynak: NHKden fotoğraf)
Bir uzman televizyonda Türkiye sınırını yani Akçale, Gaziantep bölgesini göstererek buradaki tüm Japonların vakit geçirmeden, hemen bölgeyi terk etmeleri gerektiğini can güvenliklerinin olmadığını ima ederek söyledi.
Gaziantep Türkiye sınırı içinde bir yer, buralar Japonlar için tehliklei bölge ilan edilirse “sınır nerede başlıyor” sorusu gündeme gelir ve bu tüm Türkiye’yi etkileyebilir.
Japonya Dış İşleri Bakanlığı 30 Ocak tarihinde yayınladığı duyuru ile Türkiye’nin Suriye sınırını içine alan bölgeyi “hemen terkedilmesi gereken çok tehlikeli bölge” statüsüne çıkarmış. Bu bağlantıyı tıklayarak tehlikeli bölgelerin gösterilediği haritaya ulaşabilirsiniz. Kırmızı ile işaretlenmiş yerler hemen boşaltılması gereken bölge. Kürt nüfusunun yoğun olarak bulunduğu bölgeler sarı renk yani “dikkatli olunması gereken” yerler. Istanbul’un avrupa yakası da sarı renk olarak verilmiş.
Japonya’daki müslümanlara etkisi
Japonya Islam’a ve müslümanlara tarafsız, hoşgörü ve anlayışla yaklaşan bir ülke. Gene’de Japon polisinin müslümanları fişlediğini düşünüyorum. Bir kaç kez Tokyo’daki Türk camisine gelen arabaların plakalarını kaydettiklerini görmüştüm. Haklı olarak bu tip işlemleri sıkılaştıracaklardır.
Geçen gün bir tanıdığım, rehine krizi çıktığından beri Türk restoranına gelenlerde azalma olduğunu söylemişti. Kenji’nin, bu işi İslam dini adına yaptığını söyleyen bir örgüt tarafından katledilmesi halk arasında tepki yaratacak, imaj üzerinde olumsuz etki yapacaktır. Özellikle öldürülen kişinin tarafsız, hatta o bölgedeki insanların yaşadıklarını anlatan bir gazeteci olması öfkeyi artıracaktır.
Kenji Goto bir gerçek kahramandı, vefatının ardından tüm Japonya için idol olacaktır. Hiç kimse böyle bir ölümü hakketmez, hele hakkında öğrendiklerim artıkça kendisine duyduğum saygı da artan Kenji Goto gibi bir insan hiç hakketmedi. Kenji’nin ailesinin ve tüm Japon halkının başı sağolsun.