Bugün Osman’ın doğum günü

not: Nazım’larla çekilen fotoğraf eklendi

Bilgisayarımın sağ üst köşesinden beyaz kurdele biçiminde bir çıkma peydah oldu. Şeritin sol başında üzerinde tek mum yanan altın sarısı bir pasta resmi var. Bir de mesaj. Şöyle yazıyor: “Doğum Günü, 27 Ocak, Osman Emed, 56 yaşında”.

Demek Osman’sız andığımız son yaş gününden bu yana 1 yıl geçmiş.

Osman’la doğum günlerinde mutlaka konuşur birbirimizi kutlardık. Arada atladığım, daha doğrusu geciktiğim zamanlar olurdu. O vakit geçmiş yaş gününü kutlardım.

Arada sırada önemli günleri atladığımı bilir, bu nedenle bana posta atıp hatırlatırdı.

Hep aramış ya da aranmışımdır. Birbirimizden uzakta olduğumuzdan telefonlarda buluşurduk böyle günlerde. Elli yaşına girdiği yıl da her zaman yaptığım gibi sormuştum kaç yaşına bastığını da cevap verirken sesindeki şakayla karışık hafif espirili serzenişi hala hatırlarım; sanki biliyorsun ama gene de soruyorsun gibi.

Beraber geçirdiğimiz doğum günlerinin sayısı azdı. Uzakta olmanın bedeli bu.

e-postaları hala posta kutumda. Bir doğum günümde şöyle bir mesaj göndermiş:

Erolcuğum, Sevgili Kardeşim,
Doğum günün kutlu olsun. Hep beraber sağlıklı ve mutlu nice senelere
İnşallah
Çiçek ve Osman

Ben de 2012 yılındaki doğum gününü şöyle kutlamışım:

Hadi bugün de çok kar varmış siz evde oturun karı koca doğum günü kutlayın
Mutlu Yıllar
Erol

Osman için zaman 11 Aralık 2012 de durdu. Ama bizler için O’nun doğum gününü kutlamak sevinçli ve anlamlı bir şey.

Bu sabah hem ailecek çocukluğumuzdan beri görüştüğümüz, hem de Osman’ın Birmingham’daki üniversite yıllarından bir arkadaşı bizde olmayan eski bir fotoğrafını gönderdi. Güzel bir sürpriz oldu. İngiltere’de kaldığı dönem sadece bir kere gelebilmişti Ankara’ya. Fotoğraf gönderirdi. Arada sesini kasete alır gönderirdi de öğrenirdik günlük hayatının nasıl bir şey olduğunu.

Osman Aston Üniversitesinde (Birminghman), Alev Onaran ve Eilen Jefferson ile

Osman Aston Üniversitesinde (Birmingham), Alev Onaran ve Eilen Jefferson ile, 1980 ve 81 olmalı

Fotoğrafın altına şöyle bir de not düşmüş

Osmancım bugün senin doğum günün. Seni anıyoruz, bak geçen gün eski albümleri karıştırırken ne buldum. Sen, ben ve Eileen Aston universitesinin bahçesindeyiz. Canım arkadaşım hernerdeysen seni unutmadığımızı bil. 

Atom Enerjisi Kurumu’nda yıllarca beraber çalıştığı ve daha sonra da hep dost kaldığı Nazım, Osman’ın doğum gününü “çok anılarımız var” diyerek hatırlıyor. Aşağıdaki fotoğrafı göndermiş:

Osman, Nazım ve Sibel, Nazım'ların Viyana Alser Strasse'deki evlerinde. 1987. Benim Japonya'ya gittiğim yıl. Ne kadar gençler.

Osman, Nazım ve Sibel, Nazım’ların Viyana Alser Strasse’deki evlerinde. 1987. Benim Japonya’ya gittiğim yıl.

Kuzenimiz Esra Osman’ı kaybettiğimiz 11 Aralık gününün birinci yılında bir mektup yazmıştı O’nun için. Şöyle demiş bir yerinde(üzerine tıklarsanız tüm yazıyı okuyabilirsiniz)

Osman’cığım, sensiz bir dünya hep biraz eksik, biraz anlamsız, biraz yarım kalmış gibi…Ama gelecek, güzel şeylerin de habercisi. Tıpki o güzel gözlerin gibi, masmavi, umut dolu bir gelecek var karşımızda. Belki de inadına, seni bizden götüren o korkunç hastalığa inat, bizler en güzel şekilde yaşamaya gayret edeceğiz. Senin için de yaşayacağız…. Seni güzel bir şekilde anarak da… Ağlayarak bazen, ama daha çok gülerek, tebessümle…Çünkü şurası gerçek ki, sen bizi hep güldürürdün ve hep gülmemizi, iyi olmamızı isterdin… Senin için, her geçen gün daha iyi olacağız.

İkizleri de işte öyle büyüyorlar; Daha çok gülerek ve arada bir ağlayarak. Bir ay sonra iki yaşında olacaklar.

ikizler ve Çiçek yürüyüşte

ikizler ve Çiçek yürüyüşte

Zaman en iyi ilaçtır unutturur derler ya. Aslında unutulmuyor. Alışmıyoruz da. Bir şekilde bu yeni duruma uyum gösteriyoruz.

Son yıllarında tarih doktorası yapmaya başlamıştı. Bu önemli bilim dalına, yılların birikimi ve deneyimini kazandıktan sonra en verimli olabileceği çağda el atmıştı. Şimdi yaşadıklarımızı onun yorumlamasını isterdim.

Her Türkiye’ye gelişimde uzun uzun memleket meselelerini konuşur, sorunlara çözüm arardık.

Bu bir sene içinde kaç kez elim telefona gitti olan biten hakkında görüşünü almak, ne düşündügünü öğrenmek için. Sonra O’na artık soru soramayacağımı hatırlıyorum. Bir süre öylece asılı kalıyorum ayakta, ve ardından soruları kendi kendime soruyor, cevaplarını da gene kendim veriyorum. Hem kendim hem O oluyorum. Böyle bir süre devam ediyoruz, Osman’la konuşur gibi yaparak.

osman049

Bir Anıt kabir ziyaretindeyiz (öndeki benim, Osman arkada)

Anneannem ve büyükbabam Osman’ın doğumunu duyunca hemen şu mektubu yazmışlar:

img063

İzmir, 31.1.1958

Canım Türkanım;

Oğlum Oktayım;

Çok şükür işte siz de anne ve baba oldunuz, insanlık alemine bu suretle de hizmet ederek vazifenizi yaptınız. Bu insanlar için bir mahzariyettir. İnşallah mürüvetini görür daha çok mes’ut ve bahtiyar olurusunuz. Bizler de altıncı torunumuzu idrak etmekle seviniyoruz. Bu yavruyu hepsinden daha fazla seveceğiz gibi.

Ne yazık ki doğumunda bulunamadık. Sağlık olsun da o aslanı da kucağıma alır, öper, okşar, sever; ve elinden tutar gezmelere götürürüm.

Cumartesi için bilet bulamadık. Salı günü buradan kalkan iki vapur varmış. Onlardan birine bilet alarak annen Seniha hareket edecekler. O zamana kadar da eve gelmiş olursunuz. Annen ile torunuma benim namıma bir hediye almak için 300 lira göndereceğim. İsterseniz O’nun adına bankada bir hesap açtırırsınız. O büyüdükçe hesabı da büyür. İmkanım olsa idi de daha fazla olmasını ne kadar isterdim. Bilirsiniz ki ben sizlerden canımı bile esirgemem. Allah sizlere de sıhhat, afiyet ve saadetle torunlarınızı görmek nasip etsin. O da ayrıca bir mahzariyettir ki sizler gibi asil, hayırlı evlatlar yetiştirmekle olur. Ben sizlerle iftihar ediyor ve gurur duyuyorum. 

Memduha hanim efendiyi de ayrıca tebrik ederim. Mini mini torunumun, her ikinizin gözlerinizden, yanaklarınızdan okşar, tekrar öper, hepinize sağlık ve saadetler dilerim.

anneniz, babanız

Önemli olan Osman’ı tanımaktı demiş Nazım. Ne kadar da doğru.

İyi ki doğdun Osman.

not: Osman hakkında yazılanları, kendisi için açılan blogdan okuyabilirsiniz. Burayı tıklayın.

Yorumlar

  1. Erolcum Ne kadar içten ve sevgi dolu bir adamsın, Osman’ın her daim yanımızda ve ışıklar içinde olduğuna yürekten inanıyorum. Öyle güzel bir ruh her daim yaşar sevgilerimle

Yorum bırakın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s