Japonya’da dengeler alt-üst oluyor
Japonya’da resmi tatil sayısı yılda 17 gün. Yılbaşı ve Mayıs ayında üçer günlük tatilleri var Cumartesi-Pazar ile birleşince 10günü bulabiliyor. Bu hafta üç gün tatilimiz var. Tokyo boşaldı. Herkes kapağı yurt dışına atarken kırsal kesimden de otobüsler, trenler ve arabalar dolusu insan geldi başkente Disneyland’ı görmek, alış veriş yapmak için.
Neyse konu bu değil aslında. Tatillerde uyku düzenim bozuluyor (sanki çok varmış gibi). Saat gece yarısı 1 gibi yazmaya başladım bu yazıyı. Haberleri karıştırıyordum, Nissan-Renault’un Rus AvtoVaz’ı (bildiğimiz emektar Lada) almaya karar verdiğini okuyorum
Tamamen sürpriz bir gelişme değil. Bu üçlü zaten bir işbirliği anlaşması içindeydi. Nissan bu Kasımdan itibaren Lada fabrikalarında kendi arabalarını da üretecekti. Ama bu yeni karar bir birleşme ve Nissan grubunu dünyada üçüncü büyük oto üreticisi yapıyor çünkü 2011 yılı verilerine göre Nissan-Renault-Lada toplam 8 milyon20bin araba üretmiş oluyor. Toyota Grubu 7milyon950bin üretmişti.
Maşallah. Nissan 13 yıl önce iflas aşamasına gelmiş, Renault ile yaptığı anlaşma ile yeniden hayata dönebilmiş bir şirket.
Imaj farkı
Ne diyelim, her batmakta olan Japon şirketine böyle bir nasip çıkar inşallah. Ama bu iş temennilerle de olmuyor. Mesela Sharp. Batma noktasına doğru hızla ilerlerken ani bir kararla (belki biraz da zorlama oldu, beklerlerse Elpida gibi iflas bayrağını çekeceklerini gördüler) Taiwan’li Hon Hai stratejik bir ortaklığa gitti, Fabrikalarının %50sini onlara sattı, kendinden de hisse verdi.
Ama bu işlem imajini da zedeledi tabii. Bugüne kadar herkes Japon şirketlerine iyi kötü bir prim veriyordu. Asya’daki katma değeri düşük firmalardan ayrı tutuyordu.
Nissan “Bonjour” yaptı, Eyfel kulesini ve diğer Fransız kültür hazinelerini Renault bağlantısı ile kendi imajina yamadı. Rus Lada’yı aldılar ya herhalde Bolşoy Balesini, Tolysoy’u, Dostoyevski’yi de artık Nissan ile özdeşleştirir. Tam bir statü sembolü olur arabalarına binmek.
Foxconn kanalı ile Sharp’ın imajı içine ise aç işçiler, ağır çalışma koşullarına dayanamayıp intihar eden ameleler, karın tokluğuna çalıştırılan çocuklar, tuvalete gidecek izinleri bile olmayan köleler, soluk yüzler, sıska bedenler, sidik kokuları giriverdi. Oysa Sakuraların, kimonoların kızydı, çevre dostuydu, doğanın kendisiydi, mimari ve iç tasarım harikasıydı Sharp. Karizması fena çizildi ne yazık ki. Hem de 100. yılını kutladığı bu sene (kimbilir belki de Yamaichi gibi 100. yılını kutlarken iflas etmek istemedi).
Kim derdi ki yıllar öncesinin sümüklü Nissan’ı, iflasın eşiğinden gelip 15 yıl içinde Toyota’yı sollayacak. Ya da pırıl pırıl Sharp birden bire Foxconn ile beraber aynı kefeye girecek.
Japonya marjinalleşiyor
Bu acıklı durum sadece Sharp’a mahsus değil. Japon elektronik devleri diye bildiğimiz grup Korelilerden ve diğer Asya üreticilerinden sürekli dayak yiyor. Liderlik konumlarını yıllar önce bırakmaya başlamışlardı. Son zamanlarda iyice marjinal oldular. Sony’nin durumu ortada. Ya Nintendo? Apple modelinin orjinalidir Nintendo. Nasıl olur da böylesine bir devrimi yapabilmiş bir şirket bu kadar aciz duruma düşebilir?
Bu sorunun cevabında Japonya’nın başarısında rol oynayan faktörler de var. Peki Japonlar liderliği geri alabilir mi? Alırlar. Farklı bir liderlik olur ama marjinal kalmazlar hiç değilse. Son bir yıldır. Tohoku depreminden sonra bu sonuca gidebilecek pek çok şirket alımı yaptılar uluslararası piyasada. Ne olacak göreceğiz.
Yazidaki 472 kelimenin 427si, yani metnin yaklasik 90%i Japon sirketlerindeki degisimden bahsederken; “Peki Japonlar liderliği geri alabilir mi? Alırlar.” kismi fazla oznel ve zayif kalmis. Bambaska bir yazi konusu olabilecek bu oneriyi boylesi guzel bir analize dahil etmemekte fayda vardi, diye dusunuyorum.
Yorumunuz icin teşekkürler.
Ayrica kesinlikle Nintendo, Sony ve Sharp’i ayni kefeye koymamak lazim.
Nintendo daha birkac yil oncesine kadar DS ve Wii ile yepyeni 2 pazar yaratip yakaladigi ivme ile tum dunyada bircok firmayi sikintiya sokmustu. Simdi ise oyun sektorunde yasanan yeni bir ivme yuzunden kendileri sikinti yasiyorlar o kadar. Degisime ayak uydurmak icin halen firsatlari oldugu kanisindayim.
Sharp ve Sony’nin problemleri ise daha kronik ve benzer. Bu 2 firmanin Cin, Tayvan ve Koreli ureticiler ile girdikleri seri uretim mucadelesi su ana kadar iyi bir sonuc vermedi; boyle giderlerse ki gerci siz boyle gitmeyeceklerini iddia ediyorsunuz, durumlarinin iyiye gitmesi icin bir neden goremiyorum.
Yazinin kendisi bu farka deginiyor aslinda. Nintendo’nun durumunu analiz ederken Apple karsilastirmalari yaparken, Sharp icin Foxconn ornegini kullanmissiniz. Boylece fazla soze de gerek birakmamissiniz.