Atsuşi Miyazaki, Japon’luk yapmanın bedelini hayatı ile ödedi

Önce 7.2 oldu üç hafta önce. “Van minüt” bile sürmedi ama 650 vatandaşımız hayatını kaybetti.

Sonra havalar soğudu, çadırlar ve yardımlar gecikti, eşgüdüm sağlanamadı, yardımların dağıtımı sırasında arbede oldu, talanlar kaçakçılıklar yaşandı.

Daha sonra şöyle bir şey oldu, depremzedelerin sorunlarından çok devlet ve diğer yardım kurumlarının kavgalarını, kaprislerini, birbirleri ile çekişmelerini izlemeye başladık  haberlerden.

Polisimizin, hoşnutsuzluğunu protesto ederek gösteren vatandaşları coplayıp biber gazı sıktığını okuduk gazetelerden. Adamcağızların üzerine zaten tonlarca ağırlıkta taş kirişler kolonlar düşmüş, torbalar dolusu toz ve moloz yutmuşlardı ama herhalde yetmemiş olacak ki bir de copla dayak yediler, zehirli gaza bulandılar.

Bu arada devletimiz dünya aleme İsrail’den yardım istemediğini ilan etti, sonra bu lafını geri almak zorunda kaldı.

Akıllarına her şey geliyordu da bir önlem almak gelmiyordu.

En sonunda depremlerin “ardından” sık sık olan o şey oldu, artçı deprem yaşandı. Bir şey değil en fazla 5.6, Japonya’da her gün olabilen bir deprem çoğu insanın istifini bile bozmadığı bir sarsıntı yavrusu.

Bir sürü insan daha öldü. Bunlardan biri de bir Japon. Ölmese bilmeyecektik orada olduğunu.

Bütün bu rezaletin, düzensizliğin, mantıksızlığın ortasında birileri sessizce çalışarak bir fark yaratmaya çabalıyorlamış. Mehmetçik, arama kurtarma faaliytlerinde tecrübeli sivil gönüllü kuruluşlar, ve bir de bir gurup Japon.

Bu tip afetlerde, afetzedelerin en çok ihtiyaç duyduğu şeyi yapıyorlardı, çadır çadır gezip birer birer hatır soruyorlar, dilimizi bilmeseler bile konuşuyorlar, konuşturuyorlardı.

Belki bir kumpanya paketi veriyor, ya da bir pansumanı yeniliyor, moloz temizlenmesine yardım ediyor, ateş yakıyor, top oynuyor, şarkı söylüyor, karşısındakinin yüzüne bir gülümseme bir umut yerleştirip, hatırlandıklarını ve sevildiklerini hissetirmeye çalışıyorlardı.

Böyle bir afeti bir kez yaşayan her kes bilir, insanların acil ihtiyaçlarını karşılamak kadar önemlidir moral vermek. Pek çok hayatı kurtarır, çileyi çekilir hale getirir, gergin sinirleri boşaltır. Gülmeyi unutan yüzlerde çiçek açtırır.

Önemsiz, sıradan gibi görünür ama aslında çok önemlidir bu. Sevgi, sabır gerektirir. Karşındakini dinlemeyi, hem de yüzlerce kez aynı şeyi söyleseler de dinlemeyi ve empati duymayı bilmeyi, anlayış göstermeyi ve nihaiyetinde onları eğlendirmeyi bileceksin.

Copla, biber gazı ile olacak iş değil yani.

Zaten Japonya sıradan insanların sıradışı bir sistem kurup fark yaratabildikleri bir ülkedir. Aşağıda bağlantısı(link) verilen hikayede anlatılan Miki Endo gibi.

Kendi evlerindeki 9 şiddetindeki depreminin üzerinden daha 8 ay geçmemiş, ama orada orada ortalığı düzeltmişler sonra da belki bir yardımımız olur diye atlayıp Van’a gelmişler.  Benim de haberim yoktu. Sabah haberlerinde ucube bir enkazın altından çıkarılan bir genç kızın soğuktan çatlamış sesiyle “Miyuki, Miyuki, Japan, Japan” dediğini duyunca farkettim. Sonra da o ucube enkazın Van olduğunu üzülerek anladım.

Kalmalarına izin verilen otel çökmüş. “Kalmalarına izin verilen” cümlesinin altını çiziyorum.

Konuyu daha fazla uzatmak istemiyorum. Atsuşi Miyazaki öldü çünkü Japon’lara özgü bir şey yaptı. Güvendi. Neye? Sisteme.

Güvenmeyecektin Atsuşi.

Dikkat edin, “sisteme” diyorum, politikacılara- ki onlara zaten kendi ülkesinde de güvenmez-, hükümete, görevli erkana, bireylere demiyorum.

Sistem herkesi kaplar. Sadece o binaya güvenilir raporu veren belediyeyi değil, o otelin sahibini de, içinde kalan müşterileri de, bölgeden rapor veren gazetecileri de, kuralları da, kuralları uygulatma görevinde olanları da.

Sistem depremi beller. Politikacı, yönetici deprem falan belleyemez. Onlar gelir, gezer, bir iki ziyaret yapıp demeç verir, sonra da başkente dönerler unutmaya çalışırlar. Ama sistem dediğimiz varlık depremi de beller, artçıları da bilir. Afetten kendini korumak için refleks geliştirir, bellek oluşturur. Unutmaz.

Sistem bilinçli yurttaş yetiştirir, ideolojik papağan değil; yandaş yoktur sorumlu vatandaş vardır; olgunluk içinde dayanışma gösterebilen birbirine emptai duyabilen cemiyete faydalı bireyler vardır,  her fırsatı kendine yontmaya çalışan sıkışınca da zeytinyağı gibi su üstüne çıkan hacıyatmazlar değil.

Atsuşi işte şunu bilemedi: Biz Türkiye’de her depremde Amerikayı yeniden keşfederiz, daha önceki felaketlerden öğrendiklerimizi hatırlamayız, hatırlasak da doğru dürüst uygulamaya koyamayız, koyanlar varsa da işini bozmak için uğraşırız, çalıştırtmayız. Böylece her defasında sapır sapır dökülürüz. Çürük olduğunu 21. yüzyıl ürünü küçük fotoğraf makineleri ile çektiğimiz resimlerle belgelediğimiz bir otelin içine, 6. yüzyıl kafası ile gireriz. Ve ölürüz.

Merhumun ardından çok güzel laflar söylendi. Kahraman dendi, unutmayacağız dendi. O artık bir Türk dendi. Ne yazık ki bir tek şu denmedi: Merak etme boşu boşuna ölmedin bu ders, bu ayıp, bu ucubelik bize yeter, bundan sonra bir daha insanlar boş yere ölmeyecek.

Anısını yaşatacağız diye dışı 5 yıldızlı, içi çürük bir otel yapıp da adını Miyazaki koymazlar umarım. Olmaz olmaz demeyin burası Türkiye, burada olur. Madımak Oteli’nin altında nasıl kebapçı koyduysak, bunu da beceririz.

Bu yazıyı beğendi iseniz aşağıdakı yazı ve programlar da ilginizi çekebilir

Van depremi ile ilgili ilk yazı

Japonya’da tsunamiden yüzlerce insanı kurtaran Miki Endo’nun hikayesi

Akkuyu da bir Fukuşima olur mu?

Japonya’daki Tohoku depremi

Yorumlar

  1. O kadar dogru ki yazdiklarin ve o kadar umursanmaz bir icerikte ki, sen, cevrendekiler ve belki bir kac ilgili disinda bunu kavrayabilecek kalmadi ulkede… Miyazaki-san, eger kiytirik bir dizide kiytirik bir rolde oynayip, intihar etseydi daha fazla onemsenirdi. adamcaginiz ardinda, en acisi, enayi japon olmeye mi gelmis Van’a diyenler olmasi.

Yorum bırakın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s